Bazı kentler vardır, ne yaparsanız yapın, başka yerlere benzemez. Bazı kentler vardır, dokusunu ruhunu kaybetmez. Geçen yıllara inat, ruhunu, dokusunu korur.
İşte böylesi özel kentlerden birisi de hiç şüphe yok ki, Hatay ya da diğer adı ile Antakya. Birçok farklı medeniyete tarihler içinde beşiklik eden kente gitmek için birçok haklı sebep var, işte o sebeplerden sadece birkaçı
- Muhteşem Yemek Kültürü: Hatay demek biraz da yemek demek. Arap kültürünün de etkisi ile muhteşem, adeta damak çatlatan lezzetleri burada yemezseniz, başka yerde yiyemezsiniz. Sini köftesi, içli köftesi, nar ekşisi ile üzerine özel taş konarak pişirilen incecik yaprak sarmaları, künefesi ve diğer sayısız lezzeti için gitmek en temel nedenlerden birisi.
- Asi Nehri: Adı gibi Asi, başka hiçbir nehre benzemeyen güzellikte, benzersiz bakanların gözünü alamadığı bir nehir bu. Gidince siz de ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.
- Arkeoloji Müzesi: Hatay Arkeoloji müzesi, dünyanın ikinci büyük müzesi. Bunun için bile gidilmez mi?
- Harbiye Şelalesi: O şelalenin serinliği altında meşhur Harbiye Kebabını yemek dünyada insanın kendisine verebileceği en büyük armağanlardan birisi.
- Arsuz: Hatay’ın sayfiye beldesi oldukça güzel ve sakin bir bölge. Tüm bunların yanında oraya gitmişken oraya özel yapılan tavuk yemeyi unutmayın.
- Titus Tüneli: Tarihi M.Ö. 300 yılına kadar dayanan bir tünel burası.