Aslında canlı bakteriler olan probiyotiklerin doğru miktarda kullanıldığı zaman kişilerin sağlığına yararlı olduğu Dünya Sağlık Örgütü tarafından kanıtlanmıştır. Probiyotiklerin kullanılması özellikle de bağırsaklardaki mikroorganizma dengesi bozulduğunda son derece önemli olmaktadır. Çünkü savunma mekanizması karşısında etkilenmeyen probiyotikler, bağırsağa ulaşarak zararlı mikroorganizmalarla savaşıp buradaki dengenin yeniden kurulmasını sağlamaktadırlar. Bunun için hangi probiyotiğin seçileceği ise en yararlı olacak olanın kullanılması gerektiği için oldukça zorlu bir işlemdir.
Aynı zamanda bu hususun yanında probiyotiklerin bağırsağa ulaşabilme kapasitelerinin ne kadar olduğu, zararlı bir etkilerinin olup olmaması, sayıca çoğalabilen bir özelliğe sahip olup olmadıkları ya da bakterilere karşı yapılan bir tedavi sırasında kullanılabilmesi için antibakteriyal bir tedaviye dayanıklı olup olmadıkları gibi hususlara da dikkat edilmelidir. Bunların yanında probiyotiklerin mutlaka saklanma koşullarlına uygun olarak muhafaza edilmesi gerekmektedir. Bu hususta bazılarının buzdolabında saklanması gerekirken bazıları için ise bu durum geçerli değildir. Oda koşullarında saklanabilen, tatsız ve de ısıya dayanıklı olan probiyotikler; hem her anda insanların yanında bulunabilecek bir kullanıma sahip oldukları için, hem de tatsız olmaları sebebiyle kolaylıkla çocukların yemeklerine karıştırılabildikleri için tercih edilmektedirler.
Probiyotikler Neden Bu Kadar Önemlidirler?
Probiyotiklerin özelliği bağırsakların mikrobiyotasını düzenlemeleridir. Bu hususun bu kadar önemli olmasının sebebi ise vitaminler ya da bazı yapı taşları gibi vücut için son derece önemli olan besinlerin burada sindirilmelerini ve de zararlı besinlerin vücuttan dışarıya atılmalarını sağladığı için genel sağlık için son derece önemlidir. Bağırsakların mikrobiyotasının dengesinin yeniden kurulmasını sağlayan probiyotikler, bu sebeple de doğru miktarda kullanıldığında son derece olumlu etkilerin görülmesini sağlamaktadırlar. Probiyotik kullanımına gerek kalmaması için ise bağırsakların mikrobiyota dengesinin bozulmaması için sağlıklı beslenmeye dikkat edilmeli ve olabildiğince alkol tüketilmemelidir.
Fakat böyle bir durumun gerçekleştiğine dair belirtilerin görülmeye başlanması ya da alınan bir tedavinin yan etkisinin bağırsaklardaki bu dengenin bozulması olduğu durumlarda, probiyotikler dengenin yeniden kurulma sürecini oldukça hızlandırdıkları için son derece faydalılardır. Bunlara ek olarak sinir ve stres durumunun da bağırsakların dengesinin bozulmasında rol oynayabildiği de bilinmektedir.